Covid 19’un Dijital Platformlara Etkisi
Hiç şüphesiz ki Covid 19’ un etkisiyle kısıtlanan özgürlük alanlarımız, sağlığımızı korumak için verdiğimiz mücadeleler yadsınamaz.
Üzerinden zaman geçtikçe çok daha iyi anlıyoruz ve anlamaya devam edeceğiz gibi.
İşin düşündüren tarafı sağlık uzmanları “Bu daha başlangıç, bundan sonra çok daha kötü salgınlar ve bulaş riskleri ortaya çıkabilir” diyor.
Peki bu evrede ne yapacağız? Hayatımızın tamamını etkileyen bu disiplinler bütününde daha neler yaşayacağız?
Sokağa çıkma yasakları, uzaktan çalışmak, uzaktan eğitime geçiş gibi hayatımızı alt üst eden birçok süreç yaşadık. Evde kal sloganı hayatımızın ortasına meteor gibi düştü. Öyleki dijital platformlarda binlerce kişi ve kurum #evdekal hashtagini kullanmaya başladı.
Psikolojilerimiz alt üst olurken bir yandan da ekonomik düzen de alt üst olmadı mı, ne dersiniz?
Kısacası pandemi hayatımıza girdikten sonra alışkanlıklarımız bile değişti. Eskiden ailece yenilen akşam yemekleri, bir araya gelen arkadaş toplulukları, birlikte yapılan aktiviteler kendini #Netflix’te film izlemeye bıraktı.
Eskiden ihtiyaçlarımızı bakkaldan, pazardan dokunarak alırdık.
Şimdi ise e-ticaret sitelerinden, pazaryerlerinden, sosyal medya üzerinden gideriyoruz tüm eksiklerimizi.
Ürün ya da hizmet hiç fark etmez, öncelikle ilgimizi çekecek dijital reklam sayesinde markayı tanımış oluyoruz. Sonrasında sosyal medya hesaplarını inceleyerek yapılan yorumları analiz ediyoruz.
Ne de olsa güvenmek istiyoruz.
Daha önce hizmet alanlar ya da ürünü kullananlar ne diyor, memnunlar mı? diye araştırıyoruz.
Sonrasında alım kararı veriyoruz ve atıyoruz sepete J Taşımakla bile uğraşmıyoruz, evimize kadar kargo ile ya da #getir gibi uygulamalarla geliyor satın aldığımız ürünler.
Kısaca #Covid19 ile hayatımız dijitale evrilmiş oldu.
We Are Social ve Hootsuite’ in ortaklaşa yayınladığı raporlarda gösteriyor ki sosyal medya, e-ticaret, içerik akışı ve video oyunları ve bunlara bağlı teknolojiler önemli bir büyüme kayıt ederken, insan hayatlarının önemli bir parçası haline gelmiş.
Raporda yer alan temel temalar ise şöyle sıralanıyor;
- İnsanların bilgi ve marka arama yöntemlerindeki değişiklikler;
- Çevrimiçi izleyicilerin gelişen demografisi;
- E-ticaretin hızla artan önemi;
- Mobil neden gerekli, ancak tek cevap değil; ve
- Pazarlamanın sosyal medya ‘karmasını’ yönlendiren metrikleri neden değiştirmenin zamanı geldi?
Raporda atılan temel manşet ise şöyle;
Dijitalin hayatımızdaki rolü, daha fazla insanın her zamankinden daha fazla çevrimiçi iş yapması ve daha fazla zaman harcamasıyla yeni zirvelere ulaştı.
- Ocak 2020’de dünya çapında 3.80 milyar sosyal medya kullanıcısı var ve bu sayı geçen yıldan bu yana yüzde 9’dan (321 milyon yeni kullanıcı) daha fazla arttı.
- Küresel olarak, 5,19 milyardan fazla insan artık cep telefonu kullanıyor ve kullanıcı sayısı geçen yıla göre 124 milyon (yüzde 2,4) arttı.
- Ocak 2019 ile karşılaştırıldığında dünyadaki internet kullanıcı sayısının 4.54 milyar büyüdüğü, Ocak 2019 ile karşılaştırıldığında yüzde 7’LİK (298 milyon yeni kullanıcı) bir artış meydana geldiği yönünde.
Raporlamalar da açıkça gösteriyor ki dijital dünya hızla gelişiyor ve kimse bunun önüne geçemiyor. Günden güne artış gösteren internet kullanıcısı, değişen demografik metrikler, insanların #sosyalmedya ile dijital platformlarda geçirdikleri zamandaki artış ve e-ticaret sitelerinde yapılan cirolar da bunu ispatı niteliğinde.